Yakın geçmişe kadar infertilite kadının sorunu olarak kabul edilirdi. Kırılgan erkek egosunun yanısması olan bu durum, erkeklik gücü ile üreme yeteneğinin birbirine paralel tutulmasından kaynaklanmaktaydı. Oysa günümüzde yapılan çalışmalar her 100 infertil çiftten 40’ında sorunun erkekden kaynalandığını göstermektedir. Cinsel güç ve boşalma ile ilişkisi olmadığından erkekdeki infertilite, eğer anatomik bir bozukluk yoksa ancak çocuk sahibi olmaya karar verdiğinde fark edilebilir.
Sperm analizi
İnfertil bir çiftte nedenler araştırılırken ilk önce incelenmesi gereken erkekdir. Bu aşamadaki ilk ve en ucuz tetkik ise sperm analizidir. Tetkik basit olmasına karşın aslında son derece karmaşıkdır ve sadece bu konuda deneyimli kliniklerde yapılmalıdır. Örneği inceleyen teknisyenin deneyimsizliği bütün tedavi yaklaşımını değiştirebileceğinden, sperm analizi infertilite araştırmalarında çok önemli bir aşamadır.
Yeterli bir sperm analizi için bazı çnemli noktalar vardır. Verilen örnek taze olmalıdır, yani ejekülasyon ile inceleme arasında 30 dakikadan fazla zaman geçmemelidir.Örnek vermeden önceki 2-4 günlük sürede erkek herhangi bir yolla boşalmamış olmalıdır. Örnek mastürbasyon yolu ile sağlanmalı ve bu esnada harhangi bir kayganlaştırıcı ya da prezervatif gibi malzeme kullanılmamalıdır. Bu nedenlerle sperm örneği klinikte, bu iş için dizayn edilmiş özel odalarda verilmelidir.
Örneğin değerlendirilmesi
Ejekulat alındıktan sonra 30 dakika kadar sıvılaşması için beklenir ve daha sonra incelemeye geçilir. Bu incelemede araştırılan faktörler şunlardır:
Miktar: Pekçok erkek kendi semen miktarını az ya da fazla bulabilir, ancak normal kabul edilen miktar 2-6 mL arasıdır. Bu hacmin çok az bir kısmı spermler tarafından oluşturulurken büyük kısmı spermleri taşımaya yarayan prostat bezi salgısıdır. Miktar çok az olur ise spermlerin hedefe ulaşması güçleşebilir. Benzer şekilde çok fazla olduğunda da sperm konsantrasyonu azalacağından gebelik şansı azalabilir.
Akışkanlık: Semen ejekülasyon esnasında jel kıvamındadır. Yaklaşık 30 dakika içinde sıvılaşır ve akışkanlık kazanır. Eğer sıvılaşma olmaz ise spermlerin serbestçe hareket etme şansı azalır ve dolayısı ile gebelik olasılığı da düşer.
pH: Normalde semen bazik bir sıvıdır. Bu spermleri vajinadaki asidik ortamdan korur. pH dengesindeki bozukluklar spermlerin yaşama şansını azaltır.
Fruktoz: Bu şeker sperm hareketi için enejri sağlar. Yokluğu erkek üreme sisteminde bir tıkanıklık olduğunu düşündürür.
Sayı: Ejekülatta bulunan sperm sayısı çok önemlidir. Mililitrede 20 milyondan daha az sperm olmasına düşük sperm sayısı, 10 milyondan az olmasına da çok düşük sperm sayısı adı verilir. Bu durum genel olarak oligospermi olarak adlandırılır. Bazı durumlarda ise ejekülatta hiç sperm olmaz. Buna azospermi denir. Semen tamamen normal görünmesine rağmen içinde sperm yoktur. Bu durumda testis biopsisi ile sperm aranır (TESA)
Hareket: Sayıdan daha önemli olan spermin kalitesidir. Spermin yumurtaya ulaşabilmesi için yüzmesi yani hareket etmesi gerekir. Normalde spermlerin %50’sinin ileri doğru hereket etmesi gerekmektedir.
Şekil: Sperm kalitesinin en önemli göstergelerinden biride şekilleridir. Şekli normal olmayan spermlerin dölleme yeteneği düşüktür. Normal bir örnekte spermlerin %30’unun normal şekilli olması gerekir.
Bunlar dışında spermlerin kümeleşmeleri, örnekde iltihap hücrelerinin varlığı gibi diğer bazı faktörler de kontrol edilir. Ancak spermin dölleme yeteneği bilinen ve bilinmeyen pekçok faktörün etkisi altındadır. Bu nedenle hiçbir test sperm dölleme yeteneği hakkında %100 doğrulukda bilgi sağlayamaz.