Oligohidramniyos yani daha anlaşılır bir ifade ile bebeğin suyunun azalması, bebeğin içinde bulunduğu amniyotik sıvının gebelik yaşına göre beklenilenden daha az olmasıdır. Tanı sadece ultrason incelemesi ile konabilir Tıbbı olarak bakıdığında herhangi bir ölçüm yapılmadan sadece azalmış olarak tanımlanabileceği gibi daha doğru bir yaklaşım ölçümler yaparak Amniyotik Fluid İndex (AFI) hesaplamaktır. Buna göre AFI 5 den az ise oligohidramniyos, AFI 5 ile 8 arasında ise sınırda oligohidromniyosdan soz edilir.
Bazı klinisyenler ise tek bir amniyon sıvı cebinin ölçümüne göre sıvının azalıp azalmadığına karar verirler. Buna göre ölçülen cebin uzunluğu 1-2 arasında ise azalmış sıvıdan, 1 cm’nin altında olması durumunda ise şiddetli oligohidromniyosdan söz edilir.
Bebeğin yeterli miktarda sıvı içinde olması çok önemlidir. Bu sıvı bebeğin normal bir şekilde hareket edebilmesi ve büyüyebilmesi için yeterli ve uygun bir ortam yaratmaktadır. Aynı zamanda bebek ve göbek kordonunu sıkışma ve dış etkenlere karşı koruma görevi vardır. Amniyon sıvısının azalması durumunda bebekte deformasyon, göbek kordonunda sıkışma ve hatta bebeğin ölmesi söz konusu olabilir.
Oligohidramniyos ne sıklıkta görülür?
Bildirilen görülme oranları tanı kriterleri, yüksek ya da düşük riskli popülasyon taramaları, ultrason yapılma sıklığı, gebelik yaşı gibi pekçok kritere bağlıdır.
Bununla birlikte tek bebek içeren, herhangibir koplikasyon olmayan 3050 gebeyi inceleyen bir çalışmada 40-41.6 gebeli haftalıkları arasında AFI 5 den az olarak ölçülen ve bu şekilde tanı konulan oligohidramnios görülme sıklığı %11 olarak bildirilmiştir. Yani kabaca 40 haftadan sonra her 10 anne adayından birinin bebeğinin suyu kritik ölçüde azalmaktadır.
Amniyon sıvısı duragan bir sıvı degildir ve sürekli bir yapım ve emilim süreci içindedir. Bebeğin çişi, akciğerlerden yapılan ve emilen sıvı, bebeğin sıvıyı yutması hem amniyon miktarını belirleyen faktörlerdir. Bebekte ortaya çıkan ve bu döngüyü etkileyebilen her şey amniyon sıvı miktarını da etkileyebilir.
Örneğin bebeğin büyümesi yavaşlarsa kan dolaşımı böbreklerden diğer taraflara doğru çekilecek, bebeğin böbreğinde süzülen kan miktarı azalacak, bebek daha az idrar üretip yapacak ve sonuçta amniyon sıvısı azalacaktır.
Nedenleri
Oligohidramniyosa yol açan nedenler kabaca şunlardır:
Anneye bağlı nedenler
- Plasental yetmezliğe neden olabilen tıbbi durumlar (preeklampsi, kronik hipertansiyon, kollajen doku hastalıkları, böbrek hastalıkları, kan pıhtılaşma hastalıkları gibi)
- İlaçlar (bazı tansiyon ilaçları vb)
Plasentaya bağlı nedenler
- Abrubsiyon (plasentanın ayrılması)
- İkizden ikize transfüzyon sendromu
- Plazentada enfarktüs
Bebeğe bağlı nedenler
- Kromozom bozuklukları
- Konjenital anomaliler (özellikle idrar üretiminde azalmaya neden olanlar)
- Büyümenin yavaşlaması
- Bebeğin ölmesi
- Gün aşımı (beklenen doğum tarihinin geçmesi)
- Suyun gelmesi
- Nedeni açıklanamayan
Bu nedenler gebeliğin sonuna yaklaşan anne adaylarını korkutmamalıdır çünkü son trimesterda islenen oligohidramniyos olgularında çoğu zaman altta yatan bir neden bulunamaz
Özellikle ilk trimesterda sıvının az görülmesi son derece nadirdir ve etkileri konusunda yeterli çalışma yoktur.
İkinci trimester ile birlikte bebek sıvıyı yutmaya ve çiş olarak çıkarmaya başlar. Bu döngüdeki problemler de altta yatan nedenleri oluşturur. Yapılan geniş serili bir çalışmada 13-24 haftalık gebeliklerde sıvının azaldığı durumlarda %51 olguda bebekte anomali saptanmıştır.Olguların %34,ünde fark edilen ya da edilmeyen su kesesinin açılması mevcuttur. plasentanın ayrılması %7, fetal büyüme gerilii ise %5 olguda izlenirken %4 olguda herhangi bir neden bulunamamıştır.
Gebeliğin son 3 aylık döneminde ise çoğu zaman sebep ya suyun gelmesi ya ta plasental yetmezlik yani plasentanın görevini artık tam anlamı ile yapamamasıdır. Bunun yanı sıra gebelik zehirlenmesi de denilen ve tansiyon yüksekliği ile seyreden preeklampsi olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır.
Bebeğin beklenilen doğum gününün geçmiş olması da bir risk faktörüdür ancak daha önce de belirttiğim gibi bu olguların çoğunda hiçbir neden bulunamaz.
Tanı
Oligohidramniyos tanısı ancak ultrason ile konur. Ölçüm ile ilgili değişik teknikler vardır. En sık kullanılanlar şunlardır
Tek en büyük sıvı cebinin ölçülmesi
İçinde göbek kordonu, fetal kol ve bacak olmayan tek bir sıvı cebinin uygun teknik ile ölçümüdür. Bu cebin yatay uzunluğu en az 1 cm olmalıdır. Ölçüm yatay değil dikey düzlemde yapılır.
– Cep 2 cm den az ise bu oligohidramniyos
– 2-8 cm ise normal
– 8 cm’den büyük ise artmış sıvı (polihidramniyos)
olarak yorumlanır
AFI (Amniyotic fluid index) tekniği
Bu teknikte rahim sag sol ve üst alt olarak 4 kadrana ayrılır ve içinde göbek kordonu ve bebeğe ait kol ve bacak olmayan en büyük cep dikey olarak ölçüldüten sonra bu 4 ölçüm toplamı değerlendirilir. Buna göre
– Oligohydramnios – AFI ≤5 cm
– Normal – AFI >5 cm and – Polyhydramnios – AFI ≥24 cm
olarak kabul edilir.
Oligihidramaniyos varlığında yaklaşım
Anne adayında geniş bir öykü alınmalı ve buna neden olabilecek tüm ilaç kullanımı gibi faktörler değerlendirilmelidir. Benzer şekilde ayrıntılı bir ultrason incelemesi yapılarak bebekte herhangi görünen bir anomali varlığı araştırılmalıdır. Zarların erken açılması ve sıvı kaçağından kuşkulanılan durumlarda buna yönelik incelemeler ihmal edilmemelidir.
Tedavi
Oligohidramniyosun bilinen ve kesin kabul görmüş bir tedavisi yoktur. Amniyoinfüzyon adı verilen ve dışarıdan kese içine sıvı verilmesi olan teknik deneysel olarak bazı hastalarda kullanılabilir. Annenin sıvı alımını arttırması amniyon sıvı miktarında bir miktar geçiçi artış sağlayabilir.
Yapılan bir çalışmada oligohidromniyosu olan ve olmayan kadınlara 2 saat içinde yaklaşık 2 litre su içirilerek ölçümler takrarlanmış. Amniyon sıvısı azalmış kadınlarda AFI artarken normal kadınlarda bir değişim gösterilememiş. Buna göre herhangi bir amniyon sıvı sorunu olmayan kadınların sıvı azalmasın diye fazladan su içmelerine gerek yok ancak genel sağlık kuralları gereği bol su içmek gerektiğini de hatırlatmakta yarar görüyorum.
Oligohidramniyos varlığında yaklaşım gebelik yaşı ve durumun süresine göre değişir. Son dönemlerde ve gün aşımı varlığında gebeliğin biran önce sonlandırılıp sonlandırılmaması konusu hala daha tartışmalıdır.