İstediği halde çocuk sahibi olamama yani bilimsel adıyla infertilite çoğu zaman kişinin üzerinde baskı yaratan bir durumdur. İnfertilite sorunu yaşayan kişiler stres, üzüntü ve dönem dönem ümitsizlik duygusunu fazlasıyla yaşarlar. İnfertilite problemi yaşayan kişilerden bazıları bu soruna ek olarak depresif dönemlerden geçebilirler.
2015 yılında yapılan bir araştırmada infertilite tedavisi gören kişilerde majör depresyon olarak adlandırılan durumun yüksek oranda görüldüğü saptanmıştır.
İnfertilitenin bir sağlık sorunu olduğu çok uzun yıllardır bilinmekle birlikte bu problemi yaşayan insanlar genelde durumlarından utanmakta ve çoğu zaman gizli tutup etrafları ile paylaşmamayı tercih etmektedirler. Sonuçta yakın çevrelerinden ve ailelerinden yardım ve destek alamamaktadırlar.
Uzun süre denedikten sonra hala daha hamile kalamamak özellikle bu aile ve yakın çevre desteğinden mahrum olan çiftlerde ciddi bir hayal kırıklığı ve üzüntüye neden olmaktadır.
Öte yandan 2010 yılında yapılan bir araştırma da depresyonda olan kişilerin infertilite sorunları ile ilgili tedavi alma konusunda da artık isteksiz olduklarını ortaya koymuştur.
Günümüz şartlarında infertilite sorunu yaşayan pek çok çiftin tüp bebek gibi yöntemlerle çocuk sahibi olma olasılığı çok yüksek olduğu halde tedavinin işe yaramayacağı korkusu ciddi kaygıya ve kişinin mental sağlığında dalgalanmalara neden olabilmektedir.
İnfertilite sorunu yaşayan kişilerde depresyonun altında yatan nedenler şunlar olabilir:
- Stres: İnfertilite özellikle etraftan gebe kalınması konusunda ciddi baskı olan durumlarda önemli bir stres kaynağıdır.
- Tıbbi durumlar: polikistikover sendromu gibi bazı tıbbi durumlar depresyon riskini artırabilir. 2010 yılında yapılan bir çalışmada polikistikover sendromu olan kadınlarda kaygı ve depresyona daha fazla rastlandığı ortaya konmuştur.
- Tedavinin yarattığı ruhsal ve fiziksel değişimler: 2014 yılında yapılan küçük ölçekli bir çalışmada infertilite tedavisinde olan ya da fertilitesini korumak amacıyla yumurta dondurma tedavisi alan kadınlarda günler geçtikçe kaygı ve depresyonun şiddetlendiği ortaya konmuştur.
- Tedavinin yan etkileri: infertilite tedavileri genelde hormon kullanımını gerektirir. Bu hormonlar kişinin modunu değiştirerek depresyon riskini arttırabilir.
Depresyonun bulguları nelerdir?
Dönem dönem üzgün ya da depresif hissetmek son derece normaldir ancak bu duygular zaman içersinde ortadan kaybolmuyor ve kişinin yaşam kalitesini etkiliyorsa kişi depresyonda olabilir.
Aşağıdaki bulgulardan beş ya da daha fazlası varsa depresyon tanısı konur:
- Çoğu gün günün büyük bir kısmında depresif bir ruh hali olması
- Günlük aktivitelere karşı isteksizlik özellikle daha önceden keyif alınan aktivitelere karşı ilgisizlik
- Sıkı takip edilen bir diet ya da sağlık problemi olmamasına rağmen dikkat çekici miktarda kilo kaybı ya da artışı
- Çok fazla ya da çok az uyumak
- Fiziksel olarak yorgun hissetmek ve yavaş hareket etmek
- Günün çok büyük bir kısmında ve çoğu zaman enerjisinin tükendiğini hissetmek
- Kendini değersiz, suçlu ve utanıyor hissetmek
- Bir konuya konsantre olma konusunda güçlük yaşamak
- Sıklıkla ölümü düşünmek ya da intiharı düşünmek
Depresyon tanısının konabilmesi için kişide ortaya çıkan bulguların ilaçlara ya da madde kullanımına bağlı olmaması gereklidir.
Depresyonuna bağlı olarak ortaya çıkan ümitsizlik duygusu çocuk sahibi olmak için giriştikleri tedavinin de işe yaramayacağını düşünmesine neden olabilir.
Depresyon sorunu yaşayan kişilerin zaman kaybetmeden bir an önce yardım almaları hem genel yaşam kaliteleri açısından, hem de infertilite tedavisinin başarısı açısından son derece önemlidir.
Ne infertilite, ne de depresyon utanılacak durumlar değildir. Aile ve yakın çevrenin yardımı ve desteği her iki durumun tedavisinde de son derece önemlidir. Bu nedenle her iki problemi yaşayan insanların da bu durumlarını yakın çevreleri ile paylaşmaları, ve onların desteğini almaları kesinlikle tavsiye edilir.
Günümüzde infertilitenin çok büyük bir oranla tedavi edilebilir bir durum olduğu, ve bu sorunu yaşayan çiftlerin uygun tedavilerle bebek sahibi olma olasılıklarının son derece yüksek olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
Kaynaklar
- Prevalence and predictors of major depressive disorder for fertility treatment patients and their partners. Holley, Sarah R. et al.Fertility and Sterility , Volume 103 , Issue 5 , 1332 – 1339
- Depression: an emotional obstacle to seeking medical advice for infertility, Danielle L. Herbert, Jayne C. Lucke, Annette J. Dobson, Fertility and Sterility,Volume 94, Issue 5, 1817-1821
- Anxiety and depression in polycystic ovary syndrome: a comprehensive investigation. Amanda A. Deeks, Melanie E. Gibson-Helm, Helena J. Teede, Fertility and Sterility,Volume 93, Issue 7, 2421-2423,
- Prospective study of depression and anxiety in female fertility preservation and infertility patients. Angela K. Lawson, Susan C. Klock, Mary Ellen Pavone, Jennifer Hirshfeld-Cytron, Kristin N. Smith, Ralph R. Kazer, Fertility and Sterility, Volume 102, Issue 5,1377-1384,
.