Son günlerde gerek ülkemizde gerekse dünyada sağlık ile ilgili gündemi en fazla meşgul eden konuların başında “Rahim ağzı kanserinin aşısı” bulundu şeklinde haberler geliyor. Yayınlanan pekçok haber rahim ağzı kanserinin (serviks kanseri) yakın bir gelecekte yok olabileceğinin öngörüsünü yapıyor. Geçtiğimiz yıl piyasaya çıkan ve 2007 yılı içinde ülkemizde de kullanıma sunulacak olan bu aşı gerçekten de rahim ağzı kanserini yok edebilecek bir gelişme mi?
Topluma rahim ağzı kanseri aşısı olarak lanse edilen ilaç aslında Human Papilloma Virus (HPV) adı verilen mikroorganizmaya karşı geliştirilmiş olan bir aşı. HPV’nin önemi ise neredeyse serviks kanserlerinin tamamından sorumlu etken olmasıdır.
HPV nedir?
Human papilloma virus 100’den fazla değişik türü bulunan ve bazı türleri cinsel yolla bulaşarak hem kadın hem de erkeklerde genital siğiller başta olmak üzere rahim ağzı, penis, anüs, nazofarinks (boğaz) gibi bazı vücut bölgelerinde kansere neden olabilen bir virüsdur. En sık neden olduğu kanser serviks kanseri olup diğer kanser türleri çok daha nadir görülmektedir. Genital bölgede enfeksiyona neden olan 40’a yakın tipi arasında bazıları kansere neden olma potansiyeli açısından yüksek risk taşımaktadır. Yüksek riskli gruptan HPV tip 16 ve tip 18 serviks kanserlerinin yaklaşık %70’inden sorumludur. Kanser açısından düşük riskli grupta yer alan HPV tip 6 ve tip 11 ise genital siğillerin %90’ının ardında yatan nedendir. (HPV hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz). Rahim ağzı kanserine neden olan HPV enfeksiyonları hemen hiçbir zaman belirti vermezler, bir şikayete neden olmazlar ve sadece rutin tarama testlerinde saptanırlar.
Bir kadında HPV virusu olup olmadığı, ve eğer varsa hangi tipin olduğu vajinadan alınacak salgı örneğinin incelenmesi ile saptanabilmektedir.
Serviks kanseri?
Rahimin (uterus) vajinadaki boyun kısmı olan servikse ait kanserler her yıl dünyada pekçok kadının hayatını kaybetmesine neden olmaktadır. Sadece Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl 10.000 yeni serviks kanseri olgusu tanı almakta ve 3700 kadın bu nedenden dolayı yaşamını yitirmektedir. ABD gibi gelişmiş bir ülkede bile sayıların bu derece yüksek olması gelişmekte olan ülkelerdeki durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Gelişmekte olan pekçok ülkede serviks kanseri kadınlarda ölüme neden olan kanserler arasında birinci ya da ikinci sırada yer almaktadır. Serviks kanserinin bilinen tek nedeni yüksek riskli HPV’dir. Yani bir başka deyişle serviks kanseri cinsel yolla bulaşan bir hastalık, bir virüs enfeksiyonudur. Bukadar kolay bulaşması ve bu kadar öldürücü olmasına karşın serviks kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Önlemenin en etkin yolu ise PAP smear adı verilen tarama testidir. Her sağlıklı kadının doktorunun uygun gördüğü zaman aralıklarında bu testi yaptırması gerekir.
HPV aşısı nedir?
Dünyada ciddi bir sağlık sorunu olan ve cinselliğin daha serbestçe yaşanması ile giderek artan sıklıkta karşılaştığımız HPV enfeksiyonları ile mücadele konusundaki çalışmalar 1990’lı yılların erken dönemlerinde başladı. Bu enfeksiyonları etkin bir şekilde engelleyebilecek bir aşının geliştirilebilmesi ise 2000’li yılları buldu. Tüm dünyada 10.000’den fazla kadın üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda HPV aşısı 2006 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesinin (FDA) onayı ile Amerşkada kullanınma sunuldu.Bunu daha sonra Avrupa’nın bazı ülkeleri ile Avusturalya takip etti. Ülkemizde ise Nisan 2007 yılından itibaren kullanımda bulunmaktadır. Halihazırda iki ayrı firma tarafından üretilen 2 değişik aşı kullanılmaktadır.
Tüm dünyada rahim ağzı kanserinin çaresiymiş gibi lanse edilen HPV aşısı aslında HPV’nin 4 türüne karşı koruma sağlayan bir preparattır. Ülkemizde de tüm dünyadaki adı olan Gardasil ticari ismi ile satılan aşı HPV’nin serviks kanserinin %70’inden sorumlu olan Tip 16 ve 18 ile, genital siğillerin %90’ından sorumlu olan tip 6 ve 11’e karşı geliştirilmiş bir aşıdır.
HPV aşısı koruyucu bir aşı olup tedavi edici özelliği yoktur. Yani aşı daha önceden Tip 6,11,16 ve 18 HPV ile karşılaşmış kişilerde hastalığı tedavi edici özelliğe sahip değilidir. Bu viruslerle karşılaşmadan önce yapıldığında ise koruyuculuğu %100’e yaklaşmaktadır.
HPV aşısı kimlere yapılmalıdır?
FDA HPV aşısının daha önceden bu virusler ile karşılaşmamış 9-26 yaş arasındaki tüm kadınlara yapılmasını önermektedir. Daha ileri yaştaki kadınlar üzerinde denemeler yapılmadığından ve elde yeterli veri olmadığından şimdilik 26 yaş üzeri kadınlara uygulanması önerilmemektedir. İdeali cinsel yaşantı başlamadan aşı programının tamamlanmasıdır. Erkekler üzerindeki etkileri tam olarak bilinmediğinden pekçok ülkede erkek çocuklara uygulanması önerilmemekle birlikte Avustralyada erkek çocuklar için de aşı programına dahil edilmiştir. Amerika’nın bazı eyaletlerinde ise rutin aşı programı içine dahil edilmiştir. Örneğin Texas eyaletinde Eylül 2008 tarihinden başlayarak 6. sınıftaki tüm kız çocukların aşılanması zorunlu hale gelmiştir.
HPV aşısı nasıl uygulanır?
HPV aşısı 6 ay içinde toplam 3 seferlik enjeksiyonlar şeklinde uygulanır. İlk dozu takiben 2 ay sonra ikinci doz 6 ay sonra ise son doz uygulanır. Uygulama yerinde nadiren ağrı, şişlik, kızarıklık görülebilir. Bazı hastalarda halsizlik, yorgunluk ya da bulantıya yol açabilmektedir. Aşı yapılmadan önce vajinadan alınacak örnekte HPV tiplemesi yapılmalıdır. Daha önceden cinsel yaşantısı olmayanlarda ve çocuklarda tipleme yapılmasına gerek yoktur.
HPV aşısının etkisi ne kadar sürer?
Bu konuda kesin bir bilgi yoktur Yapılan çalışmalar 5 yıllık koruyuculuğun tam olduğunu göstermektedir. Etkinin 5 yıldan uzun sürüp sürmediği ve 5 yıl sonunda ek doza gerek olup olmadığı zaman içinde yapılacak çalışmalar sonrasında ortaya konacaktır.
HPV aşısı yıllık PAP smear ilişkisi nedir?
Aşı şimdilik sadece bazı HPV türlerine karşı etkili olduğundan serviks kanserini kesin olarak engellememektedir. Dolayısı ile aşı olan kişilerin yıllık smear kontrollerine devam etmeleri gerekmektedir.
HPV enfeksiyonu olan kişiler aşı olabilir mi ?
Smear kontrollerinde değişim saptanan kadınlarda HPV tiplemesi yapılması önemlidir. Tipleme sonucu HPV tip 6,11,16 ve 18’den herhangi birisi saptanmadı ise bu kadınların aşı olması yararlıdır. HPV tip 6,11,16 ve 18 pozitif olan kadınlarda aşının etkinliği konusunda yeterli veri yoktur.
HPV aşısı gebelerde yapılabilir mi ?
Aşının gebe kadınlarda ve bebeklerindeki etkileri konusunda yeterli veri yoktur. Eldeki sınırlı veri herhangi olumsuz bir etkiyi işaret etmemekle birlikte gebe kadınlarda HPV aşısı önerilmemektedir. Aşı programına başladıktan sonra hamile kalan kadınlar 3 doz tamamlamak için doğum sonrasını beklemelidirler. Öte yandan bu kadınlarda sadece aşı nedeni ile gebeliğin kürtaj ile sonlandırılması da önerilmez.
HPV aşısı sonrası korunmasız ilişki serbest midir?
HPV aşısı sadece ilgili virüslerin neden olduğu durumlara karşı koruma sağlar. AIDS, herpes, bel soğukluğu, Hepatit B gibi diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Bu hastalıklardan korunmanın tek ve en etkili yolu prezervatifdir.
HPV aşısının ücreti nedir?
Aşının üretildiği Amerika Birleşik Devletlerinde 3 dozun toplam maliyeti 360 dolar civarıdadır. Bu fiyat bugüne kadar üretilmiş aşılar arasında en pahalılarından birisidir. PAP smear tarama programının yaygın kullanılamadığı geri kalmış ya da gelişmekte olan ülkeler arasında kadınlarda görülen kanserler arasında serviks kanserinin birinci ya da ikinci sırada olduğu göz önüne alındığında aşının asıl hedef kitlesinin bu ülkeler olması gerekir. Oysa fiyatın yüksekliği aşının bu ülkelerdeki ulaşılabilirliğini ne yazık ki kısıtlamaktadır. Ümit edilen çok yakın bir gelecekte ücretinin ulaşılabilir sınırlara inmesidir. Gates vakfı başta olmak üzere bazı büyük vakıf ve hayır kurumları geri kalmış ülkelerdeki çocukların aşılanması için hatırı sayılır yardımlarda bulunmaktadırlar.