Abdi İpekçi Caddesi No:61 Kat 5, Nişantaşı/İstanbul

Hipokrat yemini

hippocrates-1

Hekimlik ve hekimler ile ilgili olarak olumsuz herhangi bir düşünce ileri sürüldüğü zaman kullanılan klasik bir tabir vardır: “Hipokrat yemini etmiş”. Bu tabir nedir ? Nerden gelmektedir ? Gerçekten bütün hekimler Hipokrat yemini ederler mi ? Bu yeminin bağlayıcılığı var mıdır ?

[box] HİPOKRAT YEMİNİ *

Hekim Apollon,Aesculapios, Hygeia ve Panacea adına, bütün Tanrılar ve Tanrıçaların şahitliğinde yemin ederim ki, aşağıdaki andımı kabiliyetim ve gücüm yettiğince yerine getireceğimBu sanatı bana öğreteni ebeveynim yerine koyacağım,hayatımı onunla paylaşacağım ve ihtiyacı olursa mallarımı onunla bölüşeceğim, çocuklarına kardeşlerim gibi bakacağım, istedikleri taktirde bu sanatı onlara ücretsiz ya da yazılı bir söz almaksızın öğreteceğim, bilgilerimi oğullarıma, ustalarımın oğullarına, ve bu mesleğin kurallarını kabul edenlerden başka kimseye öğretmeyeceğim. Tedavi reçetelerimi kabiliyetim ve gücüm yettiğince hiçbir zaman birisine zarar vermek için değil,hastalarımın iyiliği için kullanacağım. Hiç kimseyi memnun etmek için ölümcül bir ilaç reçete etmeyeceğim gibi, ölümüne neden olabilecek bir tavsiyede dahi bulunmayacağım. Bir kadına düşük yaptıracak aletler vermeyeceğim. Hayatımın ve sanatımın saflığını koruyacağım. Bıçağımı mesanesinde taş olduğu aşikar olanlar için bile kullanmayacağım, bu işi ehillerine bırakacağım. Gittiğim her eve sadece hastanın iyiliği için gireceğim, kendimi hastalık yapıcı etkenlerden ve özellikle de ister hür ister köle olsun kadın ve erkeklerle aşkın hazlarından uzak tutacağım, sanatımın icrası esnasında ya da günlük hayatımda bana gelen ve yayılmaması gereken bilgileri sır olarak tutacağım ve hiçbir zaman açmayacağım. Bu andımı tuttuğum sürece, hayatım ve sanatımın icraası bana mutluluk versin, tüm insanlar tarafından her zaman saygı göreyim, eğer yeminimden dönersem bunun zıddı bana az gelsin.[/box]

Bu soruların cevabını verebilmek için önce Hipokrat’ın kim olduğunu bilmek gerekir. Günümüzde tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat (Hippocrates) İsa’dan önce 460 yılında bugün Yunanistan’a bağlı olan Kos adasında doğmuştur. Hekim Heraklides’in oğludur.Yaşadığı dönem sanatçı ve entellektüellerin ilk kez gerçeği aradıkları zamanlar olan Yunan döneminin altın çağıdır. Yaşadığı dönemdeki inanışın aksine hastalıkların olağanüstü güçlerden ve tanrıların gazabından kaynaklandığına inanmamış, her hastalığının fiziksel ve gerçekçi bir açıklaması olduğunu düşünmüştür. Çalışmalarını gözlem üzerine oturtmuş, tıbbı bilim ve sanat haline getirmiştir.Zaatürre ve çocuklardaki sara hastalığının belirtilerini ilk tanımlayan hekimdir. Yine düşünce ve duyguların kalpden değil beyinden kaynaklandığı fikrini ortaya atan ilk hekim Hipokrat’tır. Sanatını icra etmek üzere tüm Yunanistanı dolaşmış, Kos adasında bir tıp okulu kurup düşüncelerini öğretmiştir. Öğretisi genelde etik ağırlıklıdır. Bu Hipokrat andında da açıkça görülmektedir. Bilimsel tıbbın kurucusu olan büyük hekim İsa’dan Önce 377 yılında ölmüştür.Yetmişi bulan çalışmaları daha sonra kitap haline getirilmiş ve 18.yüzyıla kadar tıpta klasik kitap olarak 2000 yıldan uzun bir süre kullanılmıştır. Yine ikibin yıldan beri mesleğe adım atan tüm hekimlerin değişik şekillerini okuduğu Hipokrat Yemini sanılanın aksine Hipokratın kendisi tarafından değil muhtemelen oğlu ya da öğrencilerinden biri tarafından İsa’dan önce 5. yüzyılda yazıya dökülmüştür.Hipokrat yemini tıbbi etik ile ilgili bilinen en eski metindir ve prensipleri değişikliğe uğramış olsa bile zaman, yer, sosyal sitemler ve dinlerden bağımsızdır. Hipokrat’ın ilk kuralı, hekimin gerek düşünceleri gerekse seçtiği tedavi ile hastaya zarar vermemesidir. Hipokrat yemini hekimlik sanatının önemli sembollerinden birisidir. Herhangi bir bağlayıcılığı ve yasal yaptırımı olmamasına rağmen metin hekimlik tarihi ve yasaları açısından önem taşımaktadır. 

Ülkemizde hekimlik mesleği mensupları arasına katılırken değişik hekimlik andları içilmektedir. Bizim Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olurken okuduğumuz metin şu şekildedir:
HEKİMLİK ANDI

Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda, hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum.
Hocalarıma saygı ve gönül borcumu her zaman koruyacağıma, sanatımı vicdanımın buyrukları doğrultusunda dikkat ve özenle yerine getireceğime, hasta ve toplumun sağlığını baş görev sayacağıma, benden hizmet bekleyen kimselerin sırlarına saygılı olacağıma ve onları saklayacağıma, hekimlik mesleğinin onurunu ve temiz töresini sürdüreceğime, meslektaşlarımı kardeş bileceğime, Din, Milliyet, Irk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime, İnsan hayatına kesinlikle saygı göstereceğime, baskı altında kalsam bile tıp bilgilerimi insanlık değer ve yasalarına karşı kullanmayacağıma, açıkça, özgürce ve namusum üzerine and içerim.

Tıp diğer pozitif bilimlerden biraz farklı bir daldır. Teorik bilginin yanı sıra pratik bilgi ve yetenek de gerektirir. Bu açıdan bakıldığında bilimin yanısıra zanaat yönü de olduğu düşünülebilir. Hatta bazı batılı kaynaklar ve özellikle antik dönem yazarları Tıbbı, sanat olarak da kabul etmektedirler. Bu pratiğin geliştirilmesi eskiden olduğu gibi günümüzde de usta-çırak ilişkisi çerçevesinde olmaktadır. Bu nedenledir ki Hipokrat, ünlü yemininde hocalarından ustalarım olarak söz etmektedir. Üstelik ustaların yaşlı ya da genç olması da fark etmemektedir. Çünkü her tıp adamı diğer meslekdaşlarından -öğrenci bile olsalar- sürekli birşeyler öğrenme süreci içerisinde mesleklerini icra etmekte ve kendilerini geliştirmektedirler. Bu yönden tüm hekimler ömürleri boyunca aslında birer çırak ve öğrencidirler.

Geçmişten bugüne, şifa dağıtan, ve şifa dağıtabilmem üzerinde dolaylı ya da direk emeği olan ve gelecekte mesleğimi geliştirmeme katkıda bulunacak tüm ustalarımın manevi şahsiyetleri önünde saygı ile eğiliyorum.

Dr.Alper Mumcu

* Yeminin tercümesi İngilizceden yapılmış olup birebir çeviri olmasa bile anlamı mümkün olduğunca korunmaya çalışılmıştır. (Dr.Alper Mumcu)