Hamile bir kadının tüm hamileliği boyunca kaç kere ultrasonografi incelemesine girmesi gerektiği konusunda katı kurallar yoktur. Ultrasonografinin son yıllar içinde gösterdiği gelişme hem cihazların boyutlarının küçülmesine hem de ücretlerinin ucuzlayarak daha fazla kullanıcıya ulaşabilmesine olanak sağlamıştır. Bu gelişmenin sonucunda günümüzde nerdeyse artık her muayenehanede bile değişik kalitede ultrason cihazları buylunur hale gelmiş hatta bazı merkez ve özel muayenehanelerde 3 boyutlu ultrason cihazları da yerini almıştır.
Bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak da gebelik takiplerinde ultrason incelemeleri rutinin bir parçası haline gelmiştir. Sağlık hizmetlerinin oldukça pahalı olduğu Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere çoğu gelişmiş ülkede ise gebelik takiplerinde ülkemizde olduğu kadar sık ultrason incelemesi yapılmamaktadır. Bunun nedeni her ultrason incelemesi için ayrı ücret alınması ve bu yüksek maliyetin hizmeti alanlar ve sigorta şirketlerince karşılanmamasıdır. Bu gibi ülkelerde ilk ultrason incelemesi 7-8. haftalarda yapılmakta , daha sonra 18-23 haftalar arasında detaylı inceleme ve 34. haftasa son bir değerlendirme yapılmaktadır. Son zamanlarda ense kalınlığını değerlendirmek için 11-14. haftalarda da ek bir ultrason incelemesi giderek yaygınlaşmaktadır.
Ülkemizde ise durum biraz daha farklıdır. Bizde hem kadın hastalıkları hem de gebelik muayenelerinde ultrason incelemesi rutinin bir parçasıdır ve ayrıca ücretlendirilmemektedir.
Aradaki bu farklılık her doktor vizitinde ultrason ile bakılması şart mıdır? sorusunu gündeme getirmektedir. Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. Bilimsel açıdan bakıldığında yüksek riskli olmayan gebeliklerde gerçekten de her muayenede ultrason ile bakılması gerekli olmayabilir. Bu durumda bebeğin gelişiminin ve büyüklüğünün değerlendirilmesinde eskiden olduğu gibi rahimin üst noktasının mezura ile ölçülmesi, bebeğin duruş şeklini tahmin edebilmek için elle muayene yapılması, bebeğin kalp atımlarının saptanması yani hayatta olup olmadığının tespit edilmesi için boru şeklinde kulaklık ile ya da dapton cihazı ile dinlenmesi ve sonuçta bebeğin sağlıklı ve normal olduğuna subjektif bir şekilde karar verilmesi gerekir.
Öte yandan bilgisayarların yaşantımızın her anına girdiği 21. yüzyılda bu tür subjektif değerlendirmeler yerine daha objektif ölçümler ve gözle izleyerek yapılan değerlendirme kanımca çok daha çağdaş bir yaklaşımdır. Kaldı ki günümüzde jinekolojik muayenelerde bile artık bimanuel muyayene adı verilen elle muayene tekniğini çok gerekmedikçe kullanmıyoruz. Eski hekimlerin deyimi ile jinekologların gözü artık parmaklarının ucunda değil ultrason probunun ucunda. Bu sayede muayeneler de hasta için hem daha konforlu hem de objektif olmakta.
Gebelik takiplerinde de eski yaklaşım yerine herhangi bir zararı olmadığı bilinen ses dalgalarıın yani ultrasonun yardımı ile bebeğin gelişim ve sağlık durumunun değerlendirilmesi çok daha uygundur..