Halk arasında doğum kontrol hapları ile ilgili yaşanan en büyük endişe kullanım sonrası kısırlığa neden olabileceği korkusudur. Hap kullanımı sonrası gebe kalmada bir gecikme olabileceği bazı yayınlarda ileri sürülmekle birlikte oral kontraseptif kullanımının kısırlığı arttırdığına dair hiçbir bulgu ve kanıt yoktur.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta zaten daha önceden kısırlık sorunu olan ve bunun farkında olmayan kişilerin OK kullanımıdır. Bunu bir örnekle somutlaştıralım:
Daha önceden hiç hamile kalmamış genç bir kadın olduğunu varsayalım. Bu kadında endometriozisten açıklanamayan infertiliteye kadar pekçok sorun bulunabilir ve bu kişinin gebe kalması zaten uzak bir olasılıktır. Ancak kişi bu durumun farkında değildir. Düzenli cinsel hayatla birlikte doğum kontrol hapı kullanmaya başlar. Bir süre sonra çocuk sahibi olmaya karar verir ve hap kullanımını bırakır. Aradan uzunca bir zaman geçmesine karşın gebe kalamaz ve yapılan doktor kontrolleri sonucu infertilite problemi olduğu ortaya çıkar. Bu durumda kişinin hem kendisi hem de yakın çevresi tek suçlu olarak doğum kontrol hapını görür. Buna konu hakkında yeterli bilgi birikimine sahip olmayan ve popülist davranan bazı doktorların da çanak tutması ile doğum kontrol hapı kısırlığın nedeni olarak saptanır. Oysa kişi doğum kontrol hapı kullanmadan önce de kısırlık sorunu yaşamaktadır ancak bunun farkında değildir.
Bir başka durum da kişinin yaşı ile ilgilidir. Kadın yaşı ne kadar genç ise gebe kalma potansiyeli o kadar yüksektir. Bu farklılık 20 ile 21 yaş arasında bile bulunmakla birlikte klinik olarak dokümente edilebilecek anlamlılıkta değildir. 30’lu yaşlarla birlikte kadının gebe kalma potansiyeli azalma gösterir.
27 yaşında hap kullanmaya başlayan bir kadın düşünün. Bu kadının hap kullanmadığında belirli bir gebe kalma potansiyeli vardır. Aynı kadının 32 yaşında hap kullanımını bıraktığını düşünün. Bu yaştaki gebe kalma potansiyeli 27 yaşa göre daha düşüktür. Kadın ilacı bıraktıktan sonra kısa sürede gebe kalamaz ise yukarıdaki örnekteki gibi kendisi ve çevresi direkt olarak doğum kontrol hapını suçlayacaktır. Oysa gebe kalmadaki güçlük ya da gecikmenin nedeni hap değil kadınının ilerleyen yaşıdır.
Sonuç olarak günümüzde doğum kontrol haplarının kısırlığa neden olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilmekteyiz.
Hap kullanımı sonrası düşük riski
İnsanlar psikolojik olarak kendilerini rahatlamak amacıyla ters giden olaylar karşısında bir suçlu bulma eğilimindelerdir. Bu saptama doğum kontrol hapı kullanıp bıraktıktan sonra hamile kalan ve düşük yapan kadınlar için de geçerlidir. Oysa yapılan çalışmalarda oral kontraseptif kesilmesinden sonra yaşanan gebeliklerde düşük riskinde bir artış saptanmamıştır. Tam aksine spontan düşük ve ölü doğum riskinde hafif bir azalma söz konusudur.
Doğum kontrol hapı sonrası anomali riski
Doğum kontrol haplarının yumurta hücresinin kalitesini bozarak anomalili bir bebeğin gelişimine yol açacağı inancı da hurafedir. Yapılan çalışmalarda bu yönde hiçbir kanıt bulunamamıştır. Benzer şekilde doğum kontrol hapları doğan bebeklerin cinsiyet oranında da bir değişikliğe neden olmaz.
Önceden doğum kontrol hapı kullanan ve kullanmayan kadınlarda ölü ya da erken doğum, düşük doğum ağırlığı, zeka ve gelişim açısından hiçbir fark yoktur.
Sadece OK kullanımı sonrasında ikiz gebelik oranlarında anlamlı olmayan hafif bir artış söz konusudur.
Sonuç olarak doğum kontrol hapları kısırlığa, düşüklere, erken doğumlara ve ileride doğacak bebeklerde anomaliye neden olmazlar.