Çağlar boyunca insanlar istenmeyen gebelikleri ya da doğumları önlemek için değişik yöntemlere başvurdular. Bunların bir çoğu zaman zaman annenin yaşamına mal olmaktaydı. Özellikle 2. Dünya savaşı sonrasında bilimsel çalışmalar sonucu geliştirilen yöntemler bu ilkel ve can alıcı eski yöntemlerin yerini almaya başladı. Günümüzde hem kadınlar için hem de erkekler için geliştirilmiş, son derece güvenilir ve etkili metodlar mevcuttur. Gelişen tıp modern insanın kulanımına çok değişik ve her bireyin kendi ihiyacına yönelik yöntemler sunmaktadır.Buna rağmen dünyada ve ülkemizdeki çiftlerin oldukça büyük bir kısmı hala daha geleneksel, etkinliği ve güvenilirliği düşük ve hatta sağlk açısından sakıncalı yöntemlerle doğum kontrolü uygulamaya çalışmaktadır. Bu duruma neden olan faktörlerden en önemlileri çiftlerin doğum kontrolü hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları ve hatta kulaktan dolma yanlış bilgiler ile bu modern ve güvenilir yöntemlerden uzaklaşmalarıdır.
Yaşam şartlarının ağırlaşması, kadınların iş hayatında daha fazla etkin rol alması çiftlerin çocuk sahibi olma isteklerini azaltmakta veya en azından bu kararı vermekte daha yavaş davranmalarına sebep olmaktadır. Batı toplumlarında daha yaygın olmak üzere evlilik yaşı gecikmekte ancak buna rağmen cinsel ilişkiye başlama yaşı ise azalmaktadır. Etkili bir doğum kontrol yöntemi uygulanmadığında bu durumun doğuracağı sonuç istenmeyen bir gebelik ve kürtajdır.
Bu bölümün amacı çiftleri doğum kontrolü hakkında bilgilendirmek, onlara en uygun yöntemi seçmeleri konusunda yardımcı olabilmek ve akıllarına takılan soruları cevaplamaya çalışmaktır.
Doğum kontrolü (kontrasepsiyon) nedir ?
Doğum kontrolü ya da aile planlaması çiftlerin istedikleri zamanda, istedikleri sayıda çocuk sahibi olmak için kullandıkları yöntemlerin tümünü kapsar.
Neden doğum kontrolü ?
Çocuk sahibi olma kararı ve bunun zamanlaması her çiftin zevk alarak planlaması gereken bir haktır. Ancak bu hak yanlış kullanılırsa bazı olumsuzlukları da beraberinde getirir. İşte doğum kontrolü bu olumsuzlukları gidermek için şarttır.
Doğum kontrolü ile;
Kadınlarda özellikle Türk kadınlarında çok sıkça görülen kansızlık azalır
Gebelik ve doğuma bağlı ölüm riski azalır
Kadınlardaki iltihabi pelvik hastalıklar ve buna bağlı kısırlık azalır
Erken yaştaki gebelik ve buna bağlı riskler azalır
Sağlıksız, zayıf bebek doğurma riski azalır
Bebek ölümleri azalır
Yiyecek içecek ve diğer kaynaklar daha çok bulunur
Eğitim imkanları fazlalaşır
Çiftler daha mutlu ve güvenli ilişki kurabilir
DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ
Doğum kontrol yöntemleri kabaca geri dönebilen ya da kalıcı yöntemler olarak ikiye ayrılır. Kalıcı yöntemler kadında ve erkekte tüplerin bağlanmasıdır. Bu yöntemler kalıcı olarak adlandırılmakla birlikte günümüzde cerrahi alanındaki gelişmelerle birlikte düşük bir ihtimale de olsa geri döndürülebilmektedir.
Yöntemlerin etkinlikleri ne kadardır?
Yöntem | Beklenen teorik başarısızlık oranı (Yüzde) | Pratikte karşılaşılan gerçek başarısızlık oranı |
Şans | 85 | 85 |
Kondom: Erkek | 2 | 12 |
Kondom: Kadın | 5 | 21 |
Spermisid fitiller | 6 | 21 |
Takvim yöntemi | 1-9 | 20 |
Geri çekme | 4 | 19 |
Diyafram | 6 | 18 |
Rahim içi araç (Spiral) | 0.1-0.5 | 0.1-2.0 |
Doğum kontrol hapı | 0.1 | 3 |
Minipill | 0.5 | 3 |
Tüplerin bağlanması | 0.01 | 0.04 |
Erkek kordonlarının bağlanması | 0.1 | 0.15 |
Norplant | 0.09 | 0.09 |
Depo-Provera (3 aylık aşı) | 0.3 | 0.3 |
Bu oranlar kontraseptif yöntemi 1 yıl boyunca sürekli uygulayan çiftlerde görülen gebelik oranlarıdır. Bu tabloya göre hiç korunmayan 100 kadından 85 tanesi 1 yılın sonuda gebe kalırken doğum kontrol hapı kullananların sadece 3 tanesi gebe kalacaktır.