Abdi İpekçi Caddesi No:61 Kat 5, Nişantaşı/İstanbul

Anne adayının beslenme şekli erken doğum ile alakalı olabilir!

literature2
British Medical Journal’da yayınlanan bir çalışmada sebze meyve ve tam tahıllar açısından zengin bir diyetle beslenen ve yeterli miktarda su içen gebe kadınlarda erken doğum riskinin anlamlı derecede azaldığı iddia ediliyor.

Ingilizler açısından geleneksel kabul edilebilecek haşlanmış patates, balık ve  haşlanmış sebzelerden oluşan beslenme şeklinin de benzer şekilde erken doğum riskini azalttığı belirtiliyor.

Erken doğum yani gebeliğin 37 nci haftasından önce gerçekleşen doğum yenidoğan ölümlerinin yüzde 75 inden sorumlu olmakla birlikte  bebekte kısa ve uzun dönemde ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

Kanıtlar annenin beslenme alışkanlığının doğmamış bebeğini direkt olarak etkilediğini gösteriyor. Bu bilgiden yola çıkan İsveç, Norveç ve İzlanda’lı araştırmacılar annenin beslenme şekli ile erken doğum arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmışlar.

Norwegian Mother and Child Cohort Study verilerindeki  2002 ve 2008 yılları arasında gerçekleşen 66.000 erken doğumu geriye dönük olarak incelemişler.

Çalışmaya sadece diyabeti olmayan, tek canlı bebek doğuran,  ve gebeliğin ilk 4-5 ayı ile ilgili beslenme soru formunu dolduran hastaları dahil etmişler.

Verileri değerlendirirken sonuçları direkt olarak etkileyebilecek anne öyküsü, daha önceden erken doğum öyküsü, annenin eğitim düzeyi gibi faktörleri de göz önüne almışlar.

Araştırmacılar 3 değişik beslenme şekli tanımlamışlar.

1) Akılcı beslenme şekli. ( sebze,meyve, bitki yağları, tam tahıllar, beyaz et, liften zengin ekmek ve içecek olarak su)

2) Batılı beslenme şekli ( tatlı ve tuzlu atıştırmalıklar, beyaz ekmek, tatlı, işlenmiş et ürünleri)

3) Geleneksel beslenme şekli ( patates, balık,gravy sos, pişmiş sebzeler, az yağlı süt)

Incelenen 66.000 gebede erken doğum 3505 kadında (%5.3) görülmüş.

Sonuca etki edebilecek tüm faktörler göz önüne alındığında akılcı olarak tarif edilen beslenme şeklini takip eden kadınlarda erken doğum oranlarının anlamlı derecede daha az olduğu görülmüş. Benzer şekilde geleneksel beslenmeyi takip eden kadınlarda da erken doğum daha azmış. Bununla birlikte batılı olarak tanımlanan beslenme şekli tek başına erken doğum riskini artıran bir faktör olarak bulunmamış.

Yazarlar bu verilerin ışığında akılcı olarak tanımlanan gıdaların alımının artırılmasının işlenmiş gıdalar ve atıştırmalıkları azaltmadan daha önemli olduğunu ileri sürüyorlar.