Alkol ve fertilite

Özellikle batı toplumlarında Alkol oldukça yaygın şekilde kullanılmaktadır. Ülkemizde de alkol tüketimi giderek artmaktadır. Alkolizm yani alkol bağımlılığı bütün toplumlarda önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Dozunu kaçırmamak kaydı ile alkol tüketiminin özellikle vücudun yağ dengeleri üzerinde olumlu etkileri olduğunu ileri süren bilimsel çalışmalar da mevcuttur. Sosyal düzeyde olan alkol tüketimi de kabul edilebilir bir davranışdır. Ancak bebek isteği ön plana çıktığında alkol kullanımı ile ilgili bazı gerçekler söz konusu olmaktadır.

Alkol hem erkek de hem de kadında bazı fertilite sorunlarına yol açabilir. Bu etkileri nasıl meydana getirdiği tam olarak bilinmemektedir. Bu etkilerin pek çoğu sosyal yaşamın gereği olan alkol alımı ile değil kronik alkolizm neticesinde ortaya çıkmaktadır.

Kadında

Haftada 5 kadeh ya da daha az alkol alan kadınlarda döllenme oranları azalmaktadır.

Kronik alkol tüketimi yumurtalık fonksiyonlarında azalmaya yol açmaktadır.

Kronik alkol tüketimi adetlerin kesilmesine kadar uzanan düzensizliklere neden olabilir.

Erken menopoza yol açabilir.

Düşük riskini artırabilir.

Libidoda azalmaya yol açabilir.

Erkekde

Testis fonksiyonlarında azalmaya neden olur

Testosteron üretimini azaltır.

Sperm yapısını bozar

A vitamini metabolizmasını etkileyerek sperm hareketliliğini bozar

Libidoyu azaltabilir.

Tam olarak bilinmemekle birlikte alkolün beyinde yer alan hipotalamus ve hipofiz bezlerini etkileyerek bunların fonksiyonunu bozduğu ve sonuçta tüm üreme sistemi ile ilgili hormonların etkilendiği düşünülmektedir. Bu etkilenme zincirleme reaksiyonlarla diğer hormonal dengeleri de bozabilir.

Ek olarak kronik alkolizm neticesinde karaciğer fonksiyon yetmezliği, pankreas hastalıkları ya da ciddi beslenme bozuklukları ortaya çıkabilir. Bu bozukluklar da yine benzer şekilde hormonların metabolizmasını bozarak endokrin dengeleri etkiler. Bu alkolün indirek etksidir.