Sosyal hayat içerisinde kadınların çekindikleri ve rahatsız oldukları konulardan birisi de zamansız adet görmektir. Örneğin izin döneminde adet görecek olan ya da düğününe birkaç hafta kala balayı döneminde adet göreceğini fark eden kadın doğal olarak huzursuz olur.
Bu adet dönemini atlatmak ya da en azından işi sona erene kadar geciktirmek için yöntemler araştırmaya başlar. Bu yöntemlerin çoğu eşinden dostundan duyduğu ya da daha önce başka bir arkadaşının kullandığı yöntemdir. Oysa bu tür bir bilgi neticesinde elde edilen ilacı kullanmak ya da eczaneye giderek adet geciktirici ilaç almak zaman zaman oldukça olumsuz sonuçlar verebilir. Ya da daha kötüsü adet kanamasının zamanından önce getirmek için eczaneden adet söktürücü olarak tabir edilen ancak aslında hiçbir şekilde bu amaç için kullanılmayan ilaçlardan temin ederek kanamasını vaktinden önce görmeye çalışabilir.
Bu tür davranışlar kişinin hormonal dengesinde sonradan düzeltilmesi çok zor düzensizliklere neden olabilir.
Jinekologlar olarak profesyonel yaşantımız içinde adet gecikmesi olan kadınların eczaneye giderek eczacı önerisi ile adet söktürücü ilaç kullandıklarına sıkça tanık oluyoruz. Oysa tıp bilminde ve farmakolojide “adet söktürücü” olarak tabir edilen bir ilaç grubu yoktur. Bu amaçla kullanılan ve bazı sorumsuz eczacıların hatta eczane kalfalarının kendi kafalarına ve sınırlı bilgilerine göre önerdikleri ilaçlar vardır. Bu kişiler bir yerde kendilerine göre haklıdırlar. Zira hekimlerin adet gecikmesi olan kişilerde reçete ettikleri ilaç sayısı birkaç tane ile sınırlıdır. Eczacıların farkında olmadığı ise hekimin bu ilacı yazarken adet gecikmesinin altında yatan patolojik bir durum olmadığını saptadığıdır. Örneğin gebe olduğu için adet gecikmesi olan bir kişinin eczaneye giderek adet söktürücü iğne istediğini düşünelim. Eczacının da gebelik testi yaptığını ve sonuç negatif çıktığı için kadını bu tür bir iğne yaptığını farz edelim. İdrarda yapılan gebelik testlerinin yanılma oranının kısmen yüksek olduğunu düşündüğümüzde bu kadın iğneden sonra da adet görmeyecektir. Eğer gebelik ürünü içeride hayatını kaybeder ise kanama olmayacağından kadının hayatını dahi tehdit edebilecek komplikasyonlar ortaya çıkabilecektir.
Ya da bu kadının gebeliği bir dış gebelik ise, gebelik rüptüre olabilecek ve iç kanama nedeni ile kadının hayatı yine tehlikeye girebilecektir. Gebelik olmasa bile adet gecikmesinn nedeni hormon salgılayan bir yumurtalık kisti olabilir. Bu durumda da hastanın tedavisi yetersiz kalacaktır. Olası bir komplikasyonda eczacının sorumluluğu yoktur. Oysa hekim bu tür bir vakada jinekolojik muayene, ultrasonografi ve kan tetkiklerini yaparak adet gecikmesinin patolojik bir nedene dayanmadığını gösterek ilaç reçete eder.
Adet kanamasının tarihi uygunsuz bir zaman denk geldiğinde en uygun yöntem kanamayı erkene almaya çalışmak değil geciktirmektir. Bu amaçla çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Örneğin doğum kontrol hapı kullanıyorsanız iki kutu arasında bir hafta ara vermeyerek, ilk kutu bitiminde hemen yeni bir kutuya başlayarak o periodunuzu geciktirebilirsiniz.İkinci kutudan sonra ise ara vermeniz gereklidir.
Eğer herhangi bir ilaç kullanmıyorsanız doktorunuzla görüşmelisiniz. Kendise size uygun bir ilaç önerecektir. Bu tür ilaçlar kullanmak için kist vb. gibi herhangi bir patolojik durum olmamalıdır. Unutmayın adet geciktirmek amacı ile alınan ilaçlar en fazla 10 gün süre ile kullanılmalı ve beklenen adet kanamasından 3 gün önce başlanmalıdır.
?p=1173