Çocuk sahibi olmaya karar verildiğinde duygu durumunda da değişimler görülür. Biraz zaman geçip de gebelik olmaz ise duygular dalgalanmaya başlar. Endişe, kaygı, korku gibi duygular zaman zaman kişinin hayatını olumsuz etkileyebilir. Bu durumu atlatmak için işte bazı öneriler
Kendinizi suçlamayın
Bebek sahibi olmak için uğraşan ancak bir süre sonra hala daha bu hedefe ulaşamayan çiftler üzerinde yapilan araştırmalar, bu çiftlerin yaklaşık yarısından fazlasının denemeye başlamak için çok uzun süre beklediklerini ve geç kaldıklarını düşündüklerini ortaya koymaktadır. Oysa infertilite sanıldığından daha sık karşılaşılan bir sorundur. Tüm dünyada yaklaşık her 8 çiftten birinde görülen infertilitede sorun erkek ve kadında eşit oranda görülmektedir. Bazı çiftlerde ise hem erkekte hem de kadında sorun vardır. Yaklaşık %10 olguda ise herhangi bir sorun bulunamaz.
İnfertiliteye bilerrek neden olmak oldukça zordur.Bebek sahibi olmak için beslenmeye dikkat etmek, saglikli bir yaşam tarzını benimsemek elbetteki önemlidir ve gebe kalma şansını bir miktar arttırır ama kötü alışkanlığı olan pek çok kadın gebe kalmada sorun yaşamadığı gerçeği de karşımızda durmaktadır. Bu nedenle kısırlık problemi varsa geriye dönüp keşkeler ile uğraşmak hiç kimseye yarar sağlamaz.
Bebek sahibi olmayı denemek için çok geç kaldığını düşünen kadınların önemli bir kısmı daha önceden hiç gebelik yaşamamış olan kişilerdir. Böyle bir durumda 5-10 yıl önce kolaylıkla hamile kalabileceğini düşünmek kişinin kendisine yaptığı büyük bir haksızlıktır. Evet bebek sahibi olmada yaş çok önemli belki de en önemli faktördür ama 40 yaşında hamile kalamayan bir kadının 22 yaşındayken hamile kalabilme garantisinin olmadığı da akılda tutulmalıdır.
Destek alın
İnfertilite yani kısırlık tahmin edilenden daha stresli bir durumdur. Yapılan çok sayıda araştırma kısırlık sorunu yaşayan kadınlardaki stres düzeyinin kanser, AIDS ya da kalp hastası kadınlar ile benzer düzeyde olduğunu ortaya koymuştur.
Bu stresi yaşamak sizin daha kolay ve hızlı hamile kalmanızı sağlamaz.
Dünyada kısırlık sorunu yaşayan tek kadının kendiniz olduğunuzu düşünmeniz gereksizdir. Bu nedenle mutlaka etrafınızdan destek almalısınız.
Destek alacağınız kişi ailenizden birisi ya da yakın bir arkadaşınız olabilir. Ancak yapılan anketler kısırlık sorunu yaşayan kadınların yaklaşık yarısından fazlasının bu sorunlarını ailesinden ve arkadaşlarından gizlediğini ortaya koymaktadır. Yine aynı anketlerde kadınların %70’inin sorunu ilk başlangıçta annesiyle bile paylaşmadığı ortaya konmaktadır.
O yüzden sorunu paylaşmak stres düzeyini azaltarak hamile kalmayı kolaylaştırıcı bir etkiye sahiptir
Bu nedenle eğer kısırlık sorunu yaşıyorsanız bunu saklamak yerine yakın çevrenizle paylaşıp onların psikolojik desteğini almanız son derece önemlidir.
Kendinizi soyutlamayın
Kısırlık sorunu ile mücadele eden kadınların pek çoğu sosyal durumları ilgili de sıkıntı yaşamaktadırlar. Akranları hamile kalırken kendisi kısırlık sorunu yaşayan kadın için durum oldukça zordur. Bu zorluğun sonucu olarak kısırlık, hamile kalan kadınlara karşı ciddi bir kıskançlığı da beraberinde getirir.
Bu durum başka bir arkadaşınızın süpriz hamileliğinden haberdar olmamak için kendinize evi kapatıp diğer insanlardan soyutlamanıza neden olmamalıdır.
Eşiniz ile konuşun
Kısırlık istesenizde istemeseniz de ilişkilerde gerginliğe neden olur. Erkek ve kadın kısırlığın yarattığı stresi farklı şekillerde yaşarlar ve birbirlerinin neler hissettiklerinden habersiz olduklarında aralarında sürtüşme ortaya çıkması çoğu zaman kaçınılmaz olur. Bu nedenle eşiniz ile oturup konuşmaya ve birbirinizi anlamaya çalışmaya her zamankinden daha fazla gereksiniminiz vardır.
Tüp bebeğin tek yöntem olduğunu düşünmeyin
Kısırlık sorunu yaşayan pek çok çift bebek sahibi olmak için tek yolun tüp bebek tedavisine başvurnak olduğunu düşünürler. Tüp bebek tedavileri gebelik elde etmede başarı şansı en yüksek yöntem olmakla birlikte maliyeti diğer basit yöntemler ile kıyaslandığında biraz daha yüksektir.
Altta yatan bir neden yoksa, kadın yaşı genç ise ve doktorunuz uygun gördüğünde daha basit yöntemler denenebilir.
Pek çok çift tüp bebeğin ulaşılması zor ve çok pahalı bir yöntem olduğunu düşünmektedir. Kanada’da gelir düzeyi ülkemizden çok yüksek olmakla birlikte pekçok çift tüp bebeğin 12-15 bin dolar arasındaki maliyetini karşılayamadığı için tedaviyi ertelemektedir. Gerçekten de gelişmiş ülkelerde hem tüp bebek hem de tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların maliyeti bizdekinin 3-4 katıdır.
Ülkemizde tüp bebek çok pahalı olmayan ve çoğu çift için ulaşılabilen bir tedavi yöntemidir.
Umudunuzu asla yitirmeyin
İnfertilite yani kısırlık çok etkili bir şekilde tedavisi olan geçici bir durumdur. Tüp bebek ile ilgilenen doktorların arşivleri birbirinden ilginç başarı öyküleri ile doludur. Sizin için de uygun bir doktor, uygun bir tedavi mutlaka vardır.
Kahramanın siz olacağınız kendi başarı öykünüzü yazacağınıza olan inancınızı asla yitirmeyin ve asla umudunuzu kaybetmeyin.
Başardıktan sonra öykünüzü paylaşarak sizinle aynı yolda yürüyen insanlara ilham kaynağı olmayı ihmal etmeyin