Hamile olduğunu öğrenen kadınların yaşadıkları ilk ve en büyük korku kuşkusuz düşük yapmaktır. İstenilen bir gebeliğin erken dönemde kaybı çoğu zaman ciddi bir psikolojik travma nedenidir.
Hamile olduğunu öğrenen ve ilk kontrolüne giden kadının doktorundan en çok duymak istediği şey bebeğinin sağlıklı olduğu ve düşük riskinin bulunmadığıdır.
Oysa düşük olup olmayacağını anlamak olanaksızdır…en azından şimdilik çünkü Sheffield Üniversitesi araştırmacıları bebeğin rahimde tutunması ile ilgili olabilecek bir proteinin varlığını saptadılar.
Üreme tıbbi ile ilgili en saygın dergilerden biri olan Human Reproduction’da 12 Mayıs 2016 tarihinde yayınlanan bir araştırma, düşük ile sonuçlanabilecek gebeliklerin önceden tahmin edilmesini sağlayabilecek bir gelişmenin müjdesini veriyor.
Bilim insanları, yakaşık 25 milyon yıl önce virüslerden geçtiği tahmin edilen bir gen vasıtası ile sentezlenen ve Synctin-1 adı verilen bir proteinin bebeğin yaşamının ilk haftasında rahim duvarına tutunması sürecini kontrol ettiğini düşünüyorlar.
İnsan yumurtası erkekten gelen sperm ile birleşip döllendikten sonra birkaç gün annenin fallop tüplerinde seyahat ederek rahim boşluğuna ulaşır. Burada da birkaç gün serbest bir şekilde dolaşarak kendine yerleşecek uygun bir yer arar. Bu yeri bulduğunda oraya tutunur ve birkaç gün sonra endometrium adı verilen rahim zarının iç kısmına doğru gömülür. Bu olay implantasyon olarak adlandırılır.
İşte araştırmacılar Syncytin-1 proteininin bu süreçte çok önemli bir rol oynadığını ortaya koydular.
Aynı protein belirli bazı sinyaller yollayarak anne adayının aslında kendine yabancı olan bu dokuyu yani bebeği reddetmesini engeliyor gibi de görünüyor.
Araştırmacılar bu proteinin halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen ve hayatı tehlike yaratabilen preeklampsi gelişiminde de rolü olduğunu düşünüyorlar.
Çalışmanın başındaki Sheffield Üniversitesi Kök hücre merkezi eş-direktörü Profesör Harry Moore’a göre düşük ve preeklampsi gibi komplikasyonlar implantasyon aşamasında yaşanan normal dışı durumlara ve bu sürecin ideal şekliyle gerçekleşmemesine bağlı olarak ortaya çıkıyor.
Konu ile ilgili daha fazla araştırma yapılması ve Synctin-1 adlı proteinin rolünün açıklliga kavuşturulması gerektiği kesin.
Elimizdeki veriler arttıkça belkide gebeliğin erken dönemlerine kandaki Synctin-1 düzeylerini takip ederek embryonun tutunup tutunamayacağını ve düşük olup olmayacağını önceden öngörmek mümkün olabilecek.
Dr. Moore, bu bulgular ışığında ileride düşüklerin önlenmesi ile ilgili etkin tedavilerin geliştirilmesinin de mümkün olduğunun altını çiziyor.
Synctin-1 düzeylerinin tüp bebek tedavilerindeki rolü ise hala daha araştırılmayı bekliyor.
- Soygur B, Moore H. Expression of Syncytin 1 (HERV-W), in the preimplantation human blastocyst, embryonic stem cells and trophoblast cells derived in vitro. Hum Reprod. 2016 May 12. pii: dew097