2000li yılların başından itibaren yepyeni bir doğum kontrol yöntemi ile tanıştık. Oldukça yaygın kullanılan bir yöntem olan rahim içi araç yani spiral ile büyük benzerlik taşıyan bu yeni sistem spiralden farklı olarak bakır değil kadınlık hormonlarından biri olan progesteron içermekteydi. Dünyada rahim içi sistem olarak adlandırılan bu yöntem Türkiye’de “Hormonlu spiral” adı ile tanındı ve adında gereksizce yer alan bu hormon kelimesi ve yarattığı etkiler nedeni ile halk arasında uzunca bir süre tercih edilen bir yöntem olmadı.
Rahim içi sistem ya da ticari adı ile Mirena, rahim içine yerleştirilen ve 5 yıl boyunca çok düşük dozda progesteron hormonu salgılayarak gebeliği önleyen, istenmeyen gebelikleri önlemede çok yüksek başarıya sahip ve geri dönüşü olan bir yöntemdir. Bazı çalışmalarda etkisinin 7 yıla kadar devam ettiği gösterilmiştir.
Mirena Nasıl etki eder?
Mirena takıldığı andan başlayarak çok yavaş ve az mıktarda levonorgestrel adı verilen bir hormon salgılamaya başlar. Bu hormon normalde yumurtalıklardan salgılanan ve bazı doğum kontrol haplarında da kullanılan bir çeşit progesterondur. Bu hormon sadece endometrium yani rahim zarı üzerinde etkili olarak bu zarın kalınlaşmasını engeller. Bu sayede döllenmiş yumurta rahim içinde implante olacak yani yerleşecek yer bulamaz ve gebelik oluşmaz. Ayrıca Mirena’nın sadece implantasyon değil sperm canlılığı ve hareketi, yumurtlama ve rahim ağzı salgısı üzerinde de etkili olduğu düşünülmektedir. Rahiz ağzı salgısını yoğunlaştırarak spermlerin hareketini engeller. Mirena’nın tek bir şekilde değil tüm bu etkileri bir arada olacak şekilde gebeliği engellediğine inanılmaktadır.
Neden kanamayı engeller ya da azaltır ?
Adet kanaması gebelik durumunda, döllenmiş yumurtanın rahim içinde yerleşmesini sağlamak amacı ile kalınlaşmış olan rahim zarının aktif kısmının gebelik olmaması durumunda bozulup dejenere olarak dökülmesi ve bu zarın bir döngüye başlamasıdır. Rahim zarı yani endometrium vücuttan salınan hormonların etkisi ile gelişir ve kalınlaşır. Yumurtlamadan sonra ise salınan progesteron nedeni ile kalınlaşamaz. İşte rahim içi sistem önceden progesteron salgılayarak rahim zarının kalınlaşmasına engel olur. Bu sayede döllenme olsa bile bu döllenen yumurtanın yerleşebileceği zar tabakası olmayacak, gebelik olmayan durumlarda da dökülüp kanamaye neden olacak kalın bir zar olmadığı için ya hiç kanama gerçekleşmeyecek ya da çok az mıktarda olacaktır
Nasıl kullanılır
Hormonlu spiral ya da daha doğru söylenişi ile rahim içi sistem adet kanamasının başlangıcından itibaren ilk 7 gün içinde doktorunuz tarafından spiral gibi yerleştirilir.
Yan etkileri nelerdir
Rahim içi sistem takıldıktan sonra ilk 3-6 ay lekelenme tarzında kanamalar devam edebilir ve bunun bir sakıncası yoktur. Takip eden dönemde kanamalar giderek azalır ve çoğu zaman tamamen kesilir. BUNUN HİÇBİR SAKINCASI YOKTUR.
Bazı hastalarda takıldıktan sonra birkaç saat ya da gün kramplara eden olabilir
Çok nadiren kanamalar çok aşırı miktarda olabilir ve sistemin çıkartılması gerekebilir
Güvenilirliği ne kadardır?
Rahim içi sistem bilinen en yüksek başarı oranlarına sahiptir ve gebeliği önlemede etkinliği %99’un üzerindedir.
Ne zaman çıkartılmalıdır?
Rahim içi sistem hasta gebelik istediği zaman yada 5. yılın sonunda adet döneminden bağımsız olarak herhangi bir günde doktorunuz tarafından çıkartılabilir
Kimler kullanamaz?
- Gebe olan ya da gebelik kuşkusu olan kadınlar
- Nedeni açıklanamayan anormal vajinal kanaması olan kadınlar
- Rahim ağzı ya da endometrium kanseri olan kadınlar
- Meme kanseri olan kadınlar
- Rahimde şekil bozukluğu olan kadınlar
- Son 3 ay içinde pelvik iltihabı hastalık geçiren kadınlar
- Son 3 ayda cinsel yolla bulaşan bir hastalık geçiren kadınlar
- Şiddetli karaciğer hastalığı olan kadınlar
- Son 4 hafta içinde kürtaj olan kadınlar
- Mirena kullanmamalıdır.
Tam bir fikir birliği olmamakla birlikte genelde emziren annlerin hormonal bir doğum kontrol yöntemi kullanması önerilmemektedir.
Diğer kullanım alanları
FDA 2009 yılında rahim içi sistemin bazı jinekolojik hastalıklarda ve durumlarda tedavi amaçlı kullanımına onay vermiştir.
Buna göre aşırı ve düzensiz kanamanın tedavisinde mirena oldukça etkili bir şekilde kullanılmakta hatta çoğu zaman ameliyat gerekliliğini bile ortadan kaldırmaktadır.
Ayrıca adenomyozis ve endometriozise bağlı ağrıların giderilmesinde mirena çok etkilidir. 2014 yılında yayınlanan bir çalışmada cerrahi sonrası endometriozisin tekrarlanmasını engelleyebileceği gösterilmiştir.
REFERANSLAR
- Cho S, Jung JA, Lee Y, Kim HY, Seo SK, Choi YS, Lee JS, Lee BS. Postoperative levonorgestrel-releasing intrauterine system versus oral contraceptives after gonadotropin-releasing hormone agonist treatment for preventing endometrioma recurrence.Acta Obstet Gynecol Scand. 2014 Jan;93(1):38-44.
- Sivin I, Stern J, Coutinho E, et al. (November 1991). “Prolonged intrauterine contraception: a seven-year randomized study of the levonorgestrel 20 mcg/day (LNg 20) and the Copper T380 Ag IUDS”. Contraception 44 (5): 473–80.
- Marjoribanks J, Lethaby A, Farquhar C (2006). “Surgery versus medical therapy for heavy menstrual bleeding.”. In Marjoribanks, Jane. Cochrane Database Syst Rev (2): CD003855.