Abdi İpekçi Caddesi No:61 Kat 5, Nişantaşı/İstanbul

Rahim ağzında yara

Kadın üreme sistemi pekçok değişik türde hücreden oluşmaktadır. Bu sistemin değişik bölgelerinde faklı yapı ve türde hücreler bulunur. Faklı hücre gruplarının değişik görev ve işlevleri vardır. Bazı hücreler salgı üretirken diğer hücre grupları altında yatan dokuyu dış etkenlere karşı koruma görevi üstlenir.

Değişik hücre grupları birbirlerinden keskine yakın sınırlar ile ayrılırlar. Bu ayrımın en belirgin olduğu yerlerden birisi de rahim ağzıdır. Rahim ağzının dışını döşeyen hücreler skuamöz epitel (yassı) olarak adlandırılırken rahim ağzı kanalını döşeyen hücreler salgı üretme özelliğine sahip kolumnar (silindirik) hücreler olarak adlandırılırlar. Bu iki hücre grubunun birleştiği alan ise skuamokolumnar bileşke ya da transformasyon alanı ismini alır. Transformasyon alanı oldukça önemli bir bölgedir ve serviks kanserlerinin tamamı bu bölgeden başlar.

Rahim ağzında yara nedir?
Rahim ağzının dış yüzeyini oluşturan skuamöz hücrelerin kısmen ya da tamamen yokluğu servikal erozyon ya da halk arasında söylendiği şekli ile rahim ağzında yara olarak adlandırılır. Normalde olması gereken skuamöz epitelin yerini rahim ağzı kanalının (endoservikal kanal) içinden gelen kolumnar hücreler almıştır. Endoservikal kanalı oluşturan doku daha kırmızı ve hassas olduğundan ve muayenede yara ve iltihaplı bir doku şeklinde görüldüğünden erozyon ya da yara seklinde tanımlanmaktadır. Gerçekte ise bir doku kaybı yani yara olmayıp sadece faklı hücrelerin olmamaları gereken yerde bulunmaları söz konusudur. Günümüzde ise bu durumun yanlış anlaşılmalara neden olabilen erozyon (yara) yerine kırmızı plak şeklinde tercüme edebileceğimiz eritroplaki olarak tanımlanması önerilmektedir. Bu terimlerin dışında rahim ağzı kanalının dışa doğru dönmesi anlamına gelen ektropion ya da eversiyon terimleri de kullanılabilmektedir.

Bu dokunun daha kırmızı görünmesinin nedeni dokuyu oluşturan hücre tabakasının yassı epitel gibi çok katlı olmamasıdır. Silindirik epitel daha ince tabakalardan oluştuğu için altta kalan kan damarları yüzeye daha yakın ve daha belirgindir. Doku daha kırılgan olduğundan kolayca kanayabilir ve enfeksiyonlara daha açıktır.

Nedenleri nelerdir?
Bu duruma yol açan nedenler tam olarak bilinmemektedir. Cinsel ilişki sırasında penisin yarattığı, ya da tampon vb kullanımının yol açtığı travmanın risk faktörü olduğu kabul edilir. Benzer şekilde bazı vajinal enfeksiyonlar ve sperm öldürücü ilaçlar, kremler ve prezervatif üzerindeki kimyasal maddeler de kırmızı plaklara neden olabilir.

Bunlar dışında kadının hormonal durumu da endoservikal dokunun dışa dönmesine neden olabilir. Çocuklarda, hamile kadınlarda ve doğum kontrol hapı kullananlarda saptanması normaldir.

Ancak pekçok kadında altta yatan herhangi bir neden ya da risk faktörü saptanamaz.

Belirtileri
Eritroplaki hastaların çok büyük bir kısmında hiçbir belirti vermez ve muayene sırasında rahim ağzı spekulum ile gözlenirken ya da rutin kontroller sırasında smear alınırken fark edilir. Bununla birlikte en sık karşılaşılan yakınma akıntıdır. Dışa doğru dönmüş hücreler salgı yapmaya devam ettiğinden vajinal akıntı olabilir. Bu akıntı kokusuz, şeffaf, beyaz ve sümüğümsü bir akıntı olabileceği gibi enfeksiyon varlığında iltihabi ve kötü kokulu da olabilir.

Bir diğer bulgu anormal vajinal kanamalardır. Doku kırılgan olduğundan cinsel ilişki sırasında penisin teması ile küçük kanamalar olabilir. Bu kanamalar ilişki sonrası lekelenme ya da kanama şeklinde kendini gösterir ve postkoital kanama olarak adlandırılır. Eritroplaki varlığında ilişkiden ve adet kanamasından bağımsız lekelenmeler ve ara kanamalar da görülebilir.

Tanı
Eritroplakinin tanısı muayene ile konur. Muayene sırasında mutlaka smear testi yapılmalı ve kanser öncülü hücresel değişimlerin olmadığı gösterilmelidir. Şüpheli durumlarda mutlaka kolposkopi ve biopsi yapılmalıdır.

Tedavi
Bu durum çoğu zaman kendiliğinden iyileşir. Altta yatan enfeksiyon, travma, kimyasal madde gibi bir neden saptandığında bu durmunun giderilmesi lezyonun da tedavi edilmesini sağlar. Bir neden bulunamayan ve takiplerde kendiliğinden geçmeyen olgularda, hastanın kanama ve akıntı yakınmalarının yoğun olduğu durumlarda ise yakma (koterizasyon), dondurma (kriyoterapi) gibi yöntemler kullanılabilir.

Kırmızı plak ya da halk arasında söylendiği şekliyle rahim ağzında yara kolay tedavi edilebilen ve tedaviye iyi yanıt veren bir durumdur.