Belki de birçoğunuz “birkere sezaryen hep sezaryen” sözünü duymuşsunuzdur. Bu sözün anlamı bir defe sezaryen ile doğum yapan kadının daha sonraki tüm bebekleri için sezaryen olması gerektiğidir. Oysa günümüzde bu anlayış yerini yavaş yavaş sezaryen sonrası normal doğum kavramına bırakıyor. Geçirilmiş sezaryenden sonra normal doğumdan kaçınılmasının sebebi doğum sancıları sırasında rahim üzerindeki eski sezaryene ait dikiş yerinin yırtılabileceği ve hem anne hem de bebek hayatının büyük tehlike altına gireceğidir. Bu yırtılmaya uterin rüptür ya da kısaca rüptür adı verilir. Rüptür riski en fazla rahimin dikine kesildiği sezaryenlar sonrası mevcuttur. Rahimin alt tarafının enine kesilerek bebeğin çıkarıldığı ve daha sonra kesinin uygun şekilde dikildiği tür sezaryenlerde rüptür riski çok azdır. Günümüzde sezaryenlerin yaklaşık %99’u bu tür kesiler ile yapılmaktadır.
Daha önceki gebeliklerinde sezaryen geçirmiş ancak sonraki gebeliklerinde sancıların başladığını anlayamamış ve hastaneye müracaat ettiğinde doğumuna çok az süre kalmış kadınların mecburen normal yolla doğurtulması neticesinde alt segment kesilerde rüptür riskinin sanıldığı kadar yüksek olmadığının fark edilmesi ile bu konu hakkında çalışmalara hız verilmiştir ve sazeryen sonrası vajinal doğum kavramı ortaya atılmıştır.(VBAC)
1995 yılında Amerikan Obstetrisyenler ve Jinekologlar Cemiyeti VBAC için bazı kriterler tespit etmiştir. Değişik ülkelerden pekçok araştırmacı konu hakkında çalışmalar yapmış ve sonuçlarını yayınlamışlardır. VBAC son gğnlerde popülerliği artan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Pekçok kadın normal doğumdan korkup kendi iseteği ile sezaryen seçmesine rağmen bir o kadar kadın da normal doğumu yaşamak istemektedir. Herhangi bir nedenle kendi isteği dışında sezaryen olmak zorunda kalan kadınların büyük bir bölümü sezaryen olarak önemli bir hayat tecrübesinden yoksun kaldıklarını düşünmektedirler. Bu kişiler bebeklerinin kendi içlerinden dışarıya çıkışlarını hissetmek, doğar doğmaz bebeklerini kucaklarına almak düşüncesindedirler. Bazı hekimler ve gebeler de normal doğumun sezaryene göre daha güvenli ve doğal bir olay olduğu fikrini savunurlar. Sezaryen fikrine sıcak bakmayan bir grup kadın da doğum sonrası 2-3 gün yerine hemen ayağa kalkmak isterler ya da ameliyat olmaktan fazlası ile korkarlar.Bu nedenlerden herhangi birine bağlı olarak sezaryen olmak istemeyen kadınlar için VBAC bir umut kapısıdır.
Kimler VBAC için adaydır
Daha önceki sezaryenin neden yapıldığı oldukça önemlidir. Pek çok sezaryen endikasyonu yeniden sazeryen gerektirmez. Bunlar arasında:
- Sıkıntıdaki bebek için yapılan sezaryenler
- Eylemin ilerlememesi
- Makat geliş
- Yan geliş
- Abruptio plasenta ya da plasenta previa
- Zarların açılmasına rağmen eylemin başlamaması
sayılabilir. Bu gibi durumlar sadece o gebelik için geçerli olduğundan sonraki gebeliklerde sezaryen aslında şart değildir. Oysa annedeki tıbbi bir problem gibi nednelerle yapılan ameliyatlarda sezaryen endikasyonu sonraki gebelikler için de geçerli olacağından bu tür kişilerde VBAC şansı yoktur. Ayrıca önceki sezaryende yapılan kesi de önemlidir. Bazen yan kesi olarak başlayan ameliyat bebeği çıkartmak için T şekline dönebilir. Dışta olan kesi içteki kesi hakkında bilgi vermez. Karnınızdaki dikiş izine bakarak benim kesim yan kesi fikrne kapılmayınız ve doktorunuza sezaryende T-insizyon gerekip gerekmediğini ve yapılıp yapılmadığını sorunuz.
A.B.D.’den Dr.Bruce L ve arkadaşları 5022 hastada yaptıkları çalışma neticesinde VBAC adayları için bir skorlama sitemi önermişlerdir. Buna göre hastalar bazı kriterlere göre değerlendirilir.
1 | Yaşın 40’ın altında olması | 2 puan |
2 | Daha önceki vajinal doğumları | |
hem sezaryenden önce hem sonra | 4 puan | |
ilk sezaryenden sonra | 2 puan | |
İlk sezaryenden önce | 1 puan | |
Yapmamış | 0 puan | |
3 | Sezaryen nedeni | |
FTP dışında | 1 puan | |
4 | Başvuru anında silinme | |
>75% | 2 puan | |
25-75% | 1 puan | |
<25% | 0 puan | |
5 | Başvuru anında en az 4 cm açıklık | 1 puan |
Bu skorlamaya göre puanı 0-2 olanların vajinal doğum şansı %49 iken, puanı 8-10 olanlarda bu şans %95’e çıkmaktadır.
Kabaca bakacak olursak, daha önce yan kesi ile searyen olan, sezaryen için tıbbi bir gereklilik olmayan ve kemik çatıları müsait olan hemen hemen her kadın VBAC için uygun birer adaydır.
Riskler
Sezaryen sonrası normal doğumun, normal doğumdan farklı olarak en önemli ve tek riski rüptürdür. Özelikle fark edilmeyen rüptür sonrası anne ve bebek kaybedilebilir. Bazen kanamayı durdurmak amacı ile rahimin alınması gerekebilir.
Yapılmaması gereken durumlar
VBAC eğer önceki sezaryen için endikasyon oluşturan durum hala daha geçerli ise denenmez.
Klasik (dikine) sezaryen kesilerinden sonra denenmez.
Epidural anestezi kontraendike olmamasına rağmen rüptür söz konusu olur ise belirtilerini gizlediği için önerilmez
Suni sancı uygulanabilir.
Sezaryen sonrası normal doğum ideal olarak hastane ortamında, acil bir durum varlığında anne ve bebeğin hayatını kurtarabilmek maksadı ile çok kısa sürede sezaryene geçilebilecek ortamlarda, tercihan doğumhane yerine ameliyathanede yapılmalıdır.
Tüm normal doğumlarda olduğu gibi sezaryen sonrası normal doğum denemelerinde de acil sezaryen gerektirecek şartlar ortaya çıkabilir.
VBAC düşünüyor iseniz sancılarınız başladığı anda hiç vakit kaybetmeden hastaneye müracaat etmelisiniz. Bazen ağrıların başladığı fark edilemeyebilir. Bu nedenle çok dikkatli olunmalıdır.
İkinci ya da üçüncü kez sazeryen olan hastalarda Kadın-Doğum hekimleri olarak çok sık karşılaştığımız bir durum hastanın hiç sancısı ya da şikayeti olmadığı halde ameliyat esnasında rahim duvarlarını ileri derecede incelmiş olarak bulmaktır. Bu tür hastalarda sancılar başlamış olsa uterus rüptürü olasılığı oldukça yüksek olacaktır.
Sezaryen sonrası normal doğum kavramı ülkemiz için oldukça yenidir. Pek çok hekim bu fikre sıcak bakmamakta ve ünlü “birkere sezaryen hep sezaryen” deyiminden uzaklaşamamaktadır.VBAC’nın yaygınlaşması ülkemizde oldukça uzun bir zaman gerektirmekte gibi görünmektedir.
Bu konuda şimdiye kadar okuduğum onlarca yazı arasındaki en net ve doyurucu içerik, çok teşekkürler…